Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıldönümü münasebetiyle Genç TYB ile birlikte hazırladığı bir anma programı gerçekleştirdi. ASBÜ Fuat Sezgin Salonu’nda icra edilen programa şair yazar Mehmet Kurtoğlu konuşmacı olarak katıldı. Dinleyiciler arasında Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Münire Kevser Baş ve çok sayıda öğrenci vardı. Anma programı, Kurtoğlu’nun kısa biyografisini okumasıyla başladı. 40 kitabı bulunan Kurtoğlu’nu şehir, sinema, biyografi ve deneme gibi alanlarda kitapları var.

Mehmet Akif Ersoy’un 86. ölüm yıl dönümü münasebetiyle gerçekleştirilen programda konuşan Kurtoğlu, Akif’i üç özelliği üzerinden anlattı. “Şair Akif”, “Kahraman Akif” ve “Derviş Akif”. Mehmet Akif Ersoy, bu üç özelliği kendi bünyesinde mecz etmiş, üçünü de şahsiyetinin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir, diyen Kurtoğlu şunları söyledi.

Bazıları “Akif, şair değil manzum yazarıdır” diyorlar. Ancak bunlar bazı kişileri de bir tek şiiri olmasına rağmen şairler arasında sayarlar. Âkif’in o kadar çok şiir var ki ona şair denmeyecek de kime şair denecek? İstiklal Marşı zaten başlı başına bir şaheser. Çanakkale Şiiri ayrı bir şaheser. Onun pek çok şiirini sayabiliriz. Ona şairliği reva görmeyenlerin bir kısmı bunu hasetinden dolayı yapıyor. Üstelik Akif birileri gibi şiirleri üzerinden hiçbir zaman para kazanmamıştır.

Akif bir kahramandır. Kahramanlar iki türlüdür, kılıçlı kahraman, kalemli kahraman. Akif, kalemiyle kahramanlık yapmakla birlikte sahada da bulunmuş ve istiklal mücadelesine Anadolu’nun her tarafını gezerek insanları ona teşvik etmiştir. Akif, kuşkusuz biçimde milli mücadelenin bir kahramanıdır. Ne yazık ki Akif, zafer sonrasında iktidara gelenler tarafından kenara itilmiş, hatta ülkesini terk etmek zorunda bırakılmıştır.

Yine bazıları da Âkif’i Müslümanların eksik ve gedik yanlarını tenkit eden şiirlerinden hareket ederek onu tasavvuf muhalifi olmakla itham etmişlerdir. Akif herhangi bir tarikata intisap etmemiş olmasına rağmen tam bir derviş hayatı yaşamıştır. Lüks ve sefahat içinde yaşayan nice şeyhe rağmen Akif, istediği takdirde çok zengin bir hayat sürme imkânına sahip olduğu halde hep sade bir hayat sürmüştür. Dünya mülkünü elinin tersiyle itmiştir. Bunun en önemli misali istiklal marşı için kendisine tevdi edilen parayı kabul etmemesidir.

Mehmet Kurtoğlu, konuşmasını bitirdikten sonra öğrencilerin sorularını cevaplandırdı akabinde kendisine bir demet çiçek verilerek teşekkür edildi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından toplantı bitti.