Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından ilki bu sene gerçekleştirilen “Kitap Dostu” Ödülleri sahiplerini buldu. 2020 yılında kütüphaneden en çok ödünç kitap alan kişilere Üniversite Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ında katıldığı bir tören ile ödülleri verildi. “Öğrenci”, “Personel” ve “Akademisyen” kategorilerinde dereceye giren ilk üç kişiye teşekkür belgesi ve ilgi alanına göre seçilmiş kitaplar hediye edildi. Üçüncülere hediyelerini Genel Sekreter Saim Durmuş, ikincilere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hakan Türkçapar ve birincilere ise Rektör Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan verdi.

Ödüle hak kazananlar

Üçüncüler: Prof. Dr. Aslı Akay, Selda Nergiz, Çağla Esmer. İkinciler: Dr. Cihan Kılıç, Seda Kotan, Cuma Yavuz. Birinciler: Prof. Dr. Sutay Yavuz,   Ahmet Durmuş Taşdemir ve Tolga Aydın

Arıcan, kısa bir konuşma yaptı.

Ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Kütüphane daire başkanlığına teşekkür ettikten sonra özetle şunları söyledi: Müsaade ederseniz burada bulunanlara “Kitap dostları” diye hitap etmek istiyorum. Ben zaman zaman, kendi kendime düşünmüşümdür, akademisyen olmasaydım ne olmak isterdim diye. Verdiğim cevap ya “Kütüphaneci” ya da “Kitapçı” oluyor. Çünkü düşünce tarihine tesir etmiş pek çok kütüphaneci ve kitapçı var. Batıda David Hume ve Bizde El-Kindi, ilk akla gelen isimler. Dünyada kültür ve medeniyetin taşıyıcısı olarak kütüphaneler işlev görmüşlerdir. Bunun en büyük örneği de “İskenderiye Kütüphanesi”dir. 200 binden fazla kitap olduğu söylenir. İstilacıların yaptığı ilk iş ise kütüphaneleri yakmak ve yok etmek olmuştur hep. Bu olumsuz durum bile kütüphanenin ne anlama geldiğini anlatmak bakımından önemlidir. İlginçtir, Kütüphane kavramı, Arapça ve Farsça iki kelimenin birleşimiyle oluşmuştur. Kütüp, Arapçada kitaplar; hane ise Farsçada ev demektir.

Günümüzde ise kütüphane, “digital kütüphaneciliğe” doğru hızla evrilmektedir. Ama bu hiçbir zaman klasik kütüphaneciliğin önemini azaltmayacaktır. Çünkü kütüphaneler aynı zamanda okuma me- kanlarıdır. Kütüphanede kitaplar arasında okumak ile içerisinde pek çok eşya bulunan bir odada bilgisayar ekranından okumak arasında metni kavramak bakımdan çok fark vardır. Bu iki mekân hiçbir zaman insanda aynı etkiyi yapmayacaktır.

Tarihin her döneminde en güzel hediye hep kitap olmuştur. Çünkü bir tek kitap bile insan hayatını bazen baştan sona değiştirebiliyor. Bunun örneklerinden biri de Müslüman olduktan sonra Havva adını alan, Prof. Dr. Eva De Vitray Meyerovitch’tir. Kendisine hediye edilen Muhammed İkbal’in “İslam’da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası” kitabını okurken Mevlana ile tanışır. Sonra Mevlana’nın bütün kitaplarını okur ve Fransızcaya çevirir. Nihayet ihtida eder ve pek çok Fransız’ın Müslüman olmasına vesile olur. Ölünce de vasiyeti doğrultusunda Konya’ya defin edilir. Bu misalde görüldüğü gibi bir kitap, bir insanın, hatta bütün toplumun hayatını değiştirebilir.”